ESKİ MISIR SEMBOLLERİ, SEMBOLLERİN ANLAMLARI
Eski Mısırlıların kullandığı hiyerogliflerdeki anlamı ‘yaşam’ dır. En çok tanrıça İsis’in elinde tutulmuş şekliyle görülür. Ayrıca ‘Nil’in Anahtarı’ olarak ta bilinir.
DOGRULUK TÜYÜ
Eski Mısır’da kutsal sayılan, bu uygarlığın takılarında ve resimlerinde sık sık işlenen kutsal bokböceği (scrabaeus sacer), Mısırlıların kozmogoni anlayışında da bir simge olarak yerini almıştır; dışkı topağı Yer’i, bu topağı oluşturan bokböceği Güneş’i, hayvanın üç çift bacağındaki 30 bölüt ayın 30 gününü temsil eder. Tılsımlı muska olarak kullanılırdı.
KANOPIK KAVANOZ
Eski Mısırlılar tarafından mumyalama işlemi sırasında ahrete gidecek olan ölünün iç organlarının konulduğu kaplar. Kavanozlar ya kireç taşından oyulur ya da çömlekten yapılırdı. Bir beze sarılan iç organların her biri ayrı bir kavanoza yerleştirilirdi.
DJED SUTUN
Djed sütun doğruluk tanrıçası olan Maat ile birlikte görülen istikrarın sembolüydü ve Osiris’in sembolik bir omurgasıydı. Sütunun üst kısmında, sütuna bağlanması için halatların geçeceği yerler vardır. Bazı betimlemelerde ortadaki olukta, Horus’un her iki gözü de olur ya da sadece kırmızıya boyanırdı. Diğer iki halat yeri ise, siyaha boyanır ya da yere sabitlenirdi. Sütun, uçurtmanın ve ona bağlanmış yükün rüzgarda savrulmasını önleyen bir araçtı.
BA
Kişinin karakterini, kişiliğini simgeleyen, öldükten sonra bedenden ayrılan ruh.Ruh olarak ba Mısırlıların ölüm sonrası inanışına göre, beden öldükten sonra yaşamaya devam eden kişinin bir görünüşüydü. Bazen, diğer dünyadaki ka’ya katılmak için mezardan uçmakta olan kuş başlı bir insana benzetilirdi.
KA
Ölümden sonra ka bedenden ayrıldıktan sonra, yaşan ve ölü kişiyi birbirinden ayıran ruhsal oluşumdu. Her yönden ölen kişiye benzemekteydi.