//-->

ders-konulari

ESKİ MISIRDA EVLİLİK GELENEKLERİ

ESKİ MISIRDA EVLİLİK GELENEKLERİ


Eski Mısırlılar için evlilik kutsal değerlere göre yaşamak demekti, bu yüzden bütün çiftler esas kutsal “aile” olarak kabul edilen Osiris, onun eşi İsis ve oğlu Horus tarafından kurulanı kendilerine örnek alıyorlardı. Kraliyet ailesi de aynı zamanda bir modeldi, bu durum ilk firavundan itibaren kuşaktan kuşağa uygulanmıştır.

Eski Mısır'da evlilik belirli bir geleneği ve herhangi bir resmi kaydı olmayan, oldukça gayri resmi bir olaydı. Mısır tarzı evlilik çok basit bir temele dayanmaktaydı. Aynı çatı altında yaşamak isteyen bir oğlan ve bir kız zaten halkın gözünde evli olarak kabul ediliyordu.

Evlilik yaşı ise oldukça düşüktü; kızlar 12-13 yaşlarında, erkekler ise biraz daha büyük bir yaşta evlenirlerdi ve öyle görünüyor ki genç çiftler eşlerini seçmede daha özgürdüler.

Bağımsız Kadın

Tören basitçe, gelinin babasının evinden başlar ve şarkılar ve danslar eşliğinde bir köprü üzerinden müstakbel kocasına götürülmesiyle devam ederdi. Yeni evlilerin ailesi muhtemelen evliliği kutlamak amacıyla bir şenlikte bir araya gelirler ve çifte hediyeler verirlerdi.
 
Eski Mısır'da evli kadın eski zamanlardaki diğer kadınlara nazaran daha ayrıcalıklı sayılırdı. Yunan ya da Roma’lı bir kadın toplumdan uzak bir hayat yaşarken, Mısırlı kadın daha özgür bir yaşam sürerdi. Ailesinden kalan kendisine ait mal varlıkları olurdu ve eğer eşi ölürse onun mal varlığı geride kalan eşi ve çocukları arasında eşit bir şekilde paylaştırılırdı.
 
Haklar ve Yükümlülükler

Teorik olarak koca birkaç eş alabilirdi. Varlıklı bir adamın birçok cariyesi olabilir fakat tek eşlilik daha baskın olurdu. Bunun nedeni ise genellikle Mısır kanunlarına göre bir koca eşlerinin ve çocuklarının sayısı ne olursa olsun onlara eşit haklar sağlamalıydı. Bazen eşler ayrılabilirdi, bunun ana sebebi ya eşlerin zina yapmaları ya da hiç çocuklarının olmamasıydı.

Ekonomik sebeplerden ötürü evlilik genellikle aynı sosyal statüden olan insanlar arasında olmaktaydı, fakir bir aileden gelen oldukça genç bir kız, zengin bir adama evlilik için beklenen düzeyde bir çeyiz getiremezdi –karşılıklı olarak bu erkek için de geçerliydi. Fakat istisnalar da olmaktaydı. Örnek verecek olursak, Yuya’nın kızı Tiye bir “at terbiyecisi” olan düşük statüden firavun 3. Amenhofis tarafından yüksek bir statü sayılan hemet nowweret yani “büyük kraliyet eşi” ne yükseltilmiştir.

Kraliyet Çifti


Kraliyet ailesi için evlilik bir memleket meselesiydi. Her bir kuşak ile Osiris ve İsis arasındaki kutsal bağ tekrar tekrar kurulurdu. Kan bağı olanlar arasındaki evlilik kabul gören ve sık rastlanan bir durumdu. Örnek olarak; tahtın varisleri krallığın kutsal bağını korumak için öz ve ya üvey kız kardeşleri ile evlenmekteydiler.

Karışıklık zamanlarında kral, kraliyet ailesine uzaktan bağı olan birine kan bağı olan prenses ile evlenmesi için izin verebilirdi. Akhenaton’un sadece bir tane bilinen oğlu Tutankamon’un annesi ikincil eşiydi. Bu durumda genç prens, Akhenaton’un kızlarından biri ile büyük eşi Nefertiti tarafından kraliyet soyunun devamı için evlendirilmek durumunda kalmıştı.

Büyük Kraliyet Eşi


Firavunun etrafı genellikle geniş bir harem tarafından sarılmıştı ama büyük eşin her zaman özel bir yeri vardı. Bazen “ilk eş”te denilen büyük eş, sarayın içerisinde çok önemliydi, krala akıl verir ve onun yokluğunda resmi olarak kralın yerini alırdı. Aynı zamanda Amon’un büyük rahibesi unvanı da sadece ona aitti.
 
Firavun, Osiris’in oğlu Horus’un yeryüzündeki karşılığı olarak kabul edilse de yanında duran büyük eş, hem doğruluk tanrıçası Maat’ın hem de tanrıçaların anası İsis’in ete bürünmüş haliydi.

 

Zina ve Boşanma

 

Beşinci sülale veziri Ptahotep: “Eğer varlıklı bir adamsan, yuvanı kur ve eşini hak ettiği gibi sev.”

 

 

Eski Mısır'da cinsel ahlak mevcuttu ve insanlar erdemli bir hayat sürmeleri için teşvik ediliyorlardı. Bir adamın birden fazla eş almasına izin vardı ancak bu resmi bir anlaşma üzerine olmaktaydı. Eşlerine ve onlardan olan çocuklarına rahat bir yaşam ortamı sağlamak zorundaydı. Bu eşlerin dışından birisiyle zina yapmak çok ciddiye alınırdı ve katı şekilde cezaya tabi tutulurdu. Zinadan suçlu bulunan kadın bütün mal varlığını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırdı ancak bunun dışında erkek ayrıca bu yaptığından dolayı kınanırdı. Koca ceza olarak mülkünü kaybeder ve sahip oldukları en büyük yasal varisine kalırdı.


Bugün 70 ziyaretçi (79 klik) kişi burdaydı!
Reklam Alani
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol